sinsi pazarlama

Ambush Marketing (Sinsi Pazarlama | Tuzak Pazarlama)2 min read

Temmuz 13, 2009 1 min read

Ambush Marketing (Sinsi Pazarlama | Tuzak Pazarlama)2 min read

Reading Time: 1 minute

Ambush Marketing (Sinsi Pazarlama veya Tuzak Pazarlama), özellikle spor organizasyonlarında firmalar tarafından kullanılan ve çoğu durumda etikliği tartışılan bir pazarlama yöntemi…

Sinsi pazarlamaya en son örnek, Touch Agency tarafından Pringles adına Wimbledon Tenis Turnuvası’nda yönetilen kampanya oldu.

Ambush Marketing | Tuzak Pazarlama | Sinsi Pazarlama
Pringles
, Wimbledon Tenis Turnuvası’na sponsor değil, ancak  yukarıda gördüğünüz tenis topu kutularına benzeyen ve üzerinde “bunlar tenis topu değil” yazan 24 bin adet Pringles‘ı saha dışında seyircilere dağıttırdı. Turnuvayı izlemeye gelen seyircilerin dikkatini çekmek içinse, Roger Federer ve Björn Borg gibi tenis efsanelerinin benzerleri ve dev Pringles kutularının bulunduğu stantlar kullanıldı.

Sonuç ise tam hedeflenen şekilde oldu; binlerce seyirci ellerinde Pringles kutularıyla turnuvayı izledi.

Procter & Gamble markası olan Pringles’ın bu tarz bir sinsi pazarlama yöntemini kullanmasının doğruluğu tartışılabilir ancak ürün kutusunu tenis toplarıyla özdeşleştirme fikri gerçekten de hoşuma gitti.

Tabi, yukarıdaki Pringles örneği ambush marketing (sinsi pazarlamatuzak pazarlama) açısından en masum örneklerden biri.

Bununla ilgili Prof. Dr. İsmail Kaya’nın bir yazısında altını çizdiği şekilde, 2006 yılında İstanbul Park’ta yapılan Formula 1 yarışında birinciye ödülünün son anda yapılan bir girişimle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başkanı Mehmet Ali Talat’a verdirilmesi ve de bunun televizyon ekranlarından yazı ile de gösterilmiş olması, çok tartışılsa bile sinsi pazarlamanın siyasi olarak kullanıldığı çok başarılı bir örnek.

Ambush Marketing‘i en iyi kullanan firmalardan biri ise Nike. Nike, Reebok‘un resmî sponsor olduğu 1992 Olimpiyatları’nda ABD basketbol takımının basın toplantısına sponsor olurken, Nike sponsorluğundaki efsanevi Michael Jordan, aldığı 10’larca milyon doları sonuna kadar hak ettiğini kanıtlarcasına, altın madalyasının takılırken Reebok logosunu kapatmıştı.

Leave a comment